Bulgakovun bu basyapiti, tip fakültesinden mezun olduktan hemen sonra kirsal bir
hastanede calismaya gönderilen genc bir Rus doktor hakkinda kismen kurgusal, kismen
otobiyografik hikayelerden olusan bir seckidir. Muryovo hastanesi köylülere, düzgün yollar ve
elektrik gibi olanaklardan yoksun uzak bir bölgede hizmet vermektedir. Doktor gece gündüz
calisir, bir hizmetli ve iki ebe yardim eder. Bazen kliniginde günde 100ün üzerinde hasta
görürken hastanede yatili kalan 40 hasta da buna eklenir.
Hikayeler doktorun günlük olarak ilk kez karsilastigi sorunlar ilk ampütasyonu - iyilesmesi
olanaksiz görülen bir organin kesilip atilmasi - ilk makat sunumu, ilk dis cekimi karsisinda
yasadigi kaygi, korku ve panigi ve cogu zaman da bunlarin üstesinden gelisini, ruhsal
gelgitlerini nefes kesen bir yogunlukla aktariyor. Ayrica köylülerin cehaleti ile doktorun
talimatlari arasinda sürekli bir gerilim oldugunu da ortaya koyuyor. Kar firtinasi ve tecrit dolu
hikayelerle Bulgakov, dostlugu, ictenligi, asaleti ve adaleti, simsicak duygularla okuyuculariyla
bulusturuyor.